Türkiye’nin gıda sistemini ayakta tutan ancak çoğu zaman görünmeyen emekçileri olan mevsimlik tarım işçileri, bu kez bir fotoğraf sergisiyle kadrajın sınırlarını aşarak dünyaya seslendi.
“Toprağın Kadınları Fotoğraf Sergisi”, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü kapsamında, bugün, Arı Kültür Sanat Merkezi’nde (AKSM) yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.
Görünmeyen Emeğe Ayna Tuttu Her yıl milyonlarca mevsimlik tarım işçisi, ekmek parası uğruna yaşadıkları yerleri geride bırakıp ülkenin dört bir yanına göç ediyor. Yalnızca Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesinde 6.098 kişi — 3.555’i çocuk — 736 çadırda yaşam mücadelesi veriyor.
Elektriksiz, susuz ve ağır koşullar altında üretim zincirini sürdürürken, bu yükün en ağır kısmını kadınlar ve kız çocukları taşıyor. Tarlada, çadırda, mutfakta, çeşme başında, kadın emeği yine hayatı döndürüyor. Gerçekleştirilen sergi, kendisini hem bir adalet talebi hem de görünmeyen emeğin aynası olarak konumlandırdı.
Kadınların tarladaki ve çadır kentlerdeki yaşam mücadelesini görünür kılmak amacıyla düzenlenen sergi, izleyicilerini emeğin, dayanıklılığın ve umudun iç içe geçtiği bir hikâyeye tanıklığa davet etti.
Fotoğraf karelerinden kalplere ulaşan bakışlar, gülüşler, binbir yaşanmışlıkla örülü eşyalar ve mekânlar, sergiyi ilk gününde ziyaret etme fırsatını bulan izleyicide yoğun bir duygulanımla karşılığını buldu. Bir Kadrajda Umut ve Dayanışma Sergi, dünyaca ünlü ödüllü fotoğraf sanatçısı F. Dilek Yurdakul’un objektifinden, Çankaya Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (KADUM) Direktörü Prof. Dr. Zeynep Karahan Uslu’nun küratörlüğünde hazırlandı.
Etkinlik boyunca, kadın emeğinin görünmezliğine sanatsal bir mercek tutulurken, daha adil ve insanca yaşam koşullarının mümkün olduğuna dair güçlü bir umut da paylaşıldı.
Kadrajlarıyla sergiye hayat veren Dilek Yurdakul, konuşmasında, sanatın her zaman estetik ve güzel olanı değil, kimi zaman can acıtıcı da olabilen gerçekleri göstermesi gerektiğine olan inancına ve sanatın değişimi tetikleyen gücüne vurgu yaparken, Prof. Dr. Zeynep Karahan Uslu, projenin kendisi için önemini “Bugün mevsimlik tarım işçiliğinden sadece Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde tahmini 2 milyon insan etkilenmekte; birinci sırada da 2020 rakamlarıyla 170 bin insanın mevsimlik işçi olarak göç yollarına düştüğü, bu çalışmayı birlikte yürüttüğüm, objektifinin ışığını paylaşan, sevgili Dilek Yurdakul’la, benim memleketimiz olan Urfa geliyor. Ki sergimizde hayat enstantaneleriyle yer alan tüm kadınlar da Şereflikoçhisar tarlalarına emek veren, Şanlıurfalı kadınlar.
Yani iki Şanlıurfalı kadın olarak, Şanlıurfalı kadın emekçilerinin yaşam gerçekliğini aktarıp, vicdansal yakınmalar değil, değişim talebi üretmeye odaklandık diyebilirim.” cümleleriyle ifade etti. Etkinliği teşrifleriyle onurlandıran, aynı zamanda Türkiye’nin ilk kadın kaymakamı olan Sayın Özlem Bozkurt Gevrek ise, değişimin ancak fark etmekle başlayacağını, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde açılışını yapan serginin, zihinlerde ve kalplerde farkındalık yaratmak adına çok etkili bir adım olduğunu sözlerine ekledi.
Emeğiyle Yaşamı Yeniden Üreten Kadınlara Adandı İki Şanlıurfalı kadının ortak fikrinden doğan bu proje, KADUM’un organizasyonuyla hayata geçirilerek, emeğiyle yaşamı yeniden üreten kadınların görünürlüğünü artırmayı hedefledi.
Sergi, toplumsal cinsiyet eşitliği, dayanışma ve kadın emeğinin değerinin yeniden hatırlatılması açısından izleyicilerde derin bir etki bıraktı.