DÖKÜLEN SAÇLAR VÜCUDUN BİR ALARMI OLABİLİR

DÖKÜLEN SAÇLAR VÜCUDUN BİR ALARMI OLABİLİR

Saç dökülmesi, hem kadınların hem de erkeklerin ortak kaygısıyken, çoğu zaman fırçada biriken tellere "kozmetik" bir çözüm aranıyor.

Toplumda yaygın görülen saç dökülmesinin vücudun verdiği önemli bir "sağlık sinyali" olabileceğini ve günde 100 telin üzerindeki kaybın normal olmadığını belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Umut Mert Yıldırım, "Bu durumun altında stres, hormonal değişiklikler veya bağışıklık sorunları yatabilir. Erken teşhisle çoğu dökülme geri döndürülebilir" dedi.

Saç dökülmesi, hem kadınların hem de erkeklerin ortak kaygısıyken, çoğu zaman fırçada biriken tellere "kozmetik" bir çözüm aranıyor. Uzmanlara göre bu yaklaşım, altta yatan ciddi sağlık sinyallerinin göz ardı edilmesine neden olabiliyor. Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Umut Mert Yıldırım, bu "bilinçsiz müdahalelerin" sorunu çözmek yerine kalıcı hale getirebileceği konusunda uyardı. Yıldırım, saç kaybının tipinin ve nedeninin doğru belirlenmesinin hayati önem taşıdığını vurgulayarak, "Erken dönemde doğru teşhis ve kişiye özel planlama gerekir" şeklinde konuştu.

"Telogen dökülme genellikle strese bağlı gelişir"

Saç dökülmesinin en sık karşılaşılan tiplerinden birinin stres kaynaklı dökülme olduğunu vurgulayan Dr. Yıldırım, "Vücudun strese karşı verdiği bir tepki sonucu ortaya çıkar. Covid-19 sonrası, doğum veya ameliyat sonrası dönemler, psikolojik stres gibi faktörler bu süreci tetikleyebilir. İyi haber şu ki bu dökülme genellikle geçicidir. Neden ortadan kalktığında saçlar 3 ila 6 ay içinde yeniden uzamaya başlar" dedi. Dr. Yıldırım, tedavi sürecinde öncelikle kan tahlilleriyle vitamin, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarının değerlendirildiğini belirterek, "Eksikliklere yönelik destek tedavisiyle birlikte gerekirse PRP, eksozom veya kök hücre uygulamaları yapabiliyoruz" diye konuştu.

"Erkek tipi dökülme kadınlarda da görülebilir"

Erkek tipi saç dökülmesinin genellikle genetik yatkınlık ve hormonel etkenlere bağlı olduğunu ifade eden Dr. Yıldırım, "Saç çizgisinin geriye çekilmesi, tepe bölgesinde açılma en belirgin bulgulardır. Tedavide önce kan ve hormon testlerini değerlendiriyoruz. Ardından çinko, biyotin gibi destekler, minoksidil içeren spreyler ve saç bakım şampuanları ekleniyor. Dökülme erken evredeyse PRP veya eksozom tedavileriyle başarılı sonuçlar alabiliyoruz. İleri evrelerde ise saç ekimi tercih edilebiliyor" ifadelerini kullandı.

"Saçkıran bağışıklık sistemiyle ilişkili bir hastalık"

Saç dökülmesinin bir diğer türü olan saçkıran hakkında da bilgi veren Dr. Yıldırım, "Bu hastalık, bağışıklık sisteminin saç köklerine saldırması sonucu ortaya çıkar. Genellikle stres veya başka otoimmün hastalıklarla ilişkilidir" dedi. Saçkıranın bulaşıcı olmadığını vurgulayan Dr. Yıldırım, "Tedavide kortizon içeren kremler veya enjeksiyonlar kullanıyoruz. Çok yaygın olgularda, kaş, kirpik gibi alanları tuttuğunda ise biyolojik ajan dediğimiz yeni nesil tedaviler uygulanabiliyor" diye ekledi.

"Her dökülmenin nedeni farklı, uzman kontrolü şart"

Dr. Yıldırım, saç dökülmesinin nedenlerinin kişiden kişiye değiştiğini belirterek şu uyarıda bulundu:

"Saç dökülmesi tek bir hastalık değildir; birçok farklı sebebe bağlı gelişebilir. Bu nedenle doğru tanı konulmadan ürün kullanımı veya yanlış tedaviler sorunu derinleştirebilir. Etkili bir sonuç için mutlaka dermatoloji uzmanına başvurulmalı."



İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR