Bugünkü yazım biraz uzun olacak. Ancak bu yazı İnternet ortamında kalacağı için özel arşivinizde bulunduracağınız bir yazı olacak. Bu yazı yüzeysel değil her açıdan irdelenen bir yazı olacak.
Yazıya Belediye Başkanı Ahmet Fakıbaba ile başlayalım.Önceliklede Ahmet Fakıbaba’nın adaylığıyla ilgili olarak.
Ahmet Fakıbaba’ya kimler karşı ?
AK Parti İl Yönetiminin büyük bir çoğunluğu.. AK Partinin bir Milletvekili.. 3 yıla yakın sürtüşmeler nedeniyle Vali Yusuf Yavaşcan..
Peki Ahmet Fakıbaba’nın aday olmasını isteyen kimler?
AK Parti Merkez İlçenin büyük bir kısmı.. AK parti içinde 2 Milletvekili..Sivil Toplum kuruluşlarının büyük bir bölümü.. Şanlıurfa’da yaşayanların büyük bir bölümü..
Öncelikle şunu söylememiz gerekiyor.Şanlıurfa’nın AK Partili 9 Milletvekilinden 3’ü rengini açıkça belirtirken geri kalan 6’sı bu duruma sesiz. Bence sesiz kalan 6 Milletvekili olumlu ya da olumsuz görüşünü açıkça ortaya koymalı.. Bunu yapmayıp “Bekleyip görelim” politikasıyla zaten hiçbir yere gelemezler, daha sonraki süreçte hiçbir etkinlikte bulunamazlar.
Şimdi Harvard Üniversitesinin siyasi strateji uzmanı Samantha Power gibi fikir jimnastiğine geçelim.
Diyelimki Ahmet Fakıbaba aday gösterilmedi. Yerine “Eh işte”denilecek bir aday gösterildi. O zaman nasıl bir tablo ortaya çıkar?
Bu noktada aklımıza hemen Seydi Eyüpoğlu geliyor. 22 Temmuz seçimlerinde AK partinin ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın özellikle Şanlıurfa genelindeki ezici üstünlüğünü hatırlayın. İnanılmaz bir rüzgar var iken Seydi Eyüpoğlu nasıl olurda Bağımsız Milletvekili olarak bu memleketten çıkabilir? Cevabı çok basit. Seydi Eyüpoğlu elbette 2 dönem Milletvekili yapmış biri olarak halkla iç içeydi. Kırsal kesim kalesiydi. Ancak Eyüpoğlu’nun Milletvekili olmasındaki tek neden o dönem AK Partinin Listesine gösterilen büyük tepkiydi. Adaletli liste yapılamadığı için insanlar sırf listeye tepki olsun diye Seydi Eyüpoğlu’na oy vermiş ve Eyüpoğlu’nu Milletvekili yapmıştı.
Bu örneği dikkate almalısınız. Demekki Şanlıurfa’lılar bazen inanılmaz refleks ortaya koyabiliyor. Bir önceki seçimde de bu memleket Sabahattin Cevheri’yi Bağımsız olarak Milletvekili seçmişti. Nedenleri aşağı-yukarı aynıydı. Sabahattin Cevheri’de hiç de hak etmediği şekilde Tansu Çiller’in DYP’sinde inanılmaz entrikalara uğramıştı.. O dönemde halk Sabahattin Cevheri’yi bağrına basmıştı.
Bu iki örnek Ahmet Fakıbaba’nın ne kadar şanslı olduğunu ortaya koyuyor. Şanlıurfa’daki elit ve aydın kesim şöyle düşünüyor : “Çelik ve Bahçıvan’ın 20 yıllık Belediye yönetiminden sonra Ahmet Fakıbaba özellikle temizlik konusunda iyi çalışma yaptı ama mega projeleri devreye sokamadı. Aslında yeterli olmadı. Gaziantep’e gidin bakın adamlar neler yapmış”diyor…
Ancak bir de halkın arasına girin. Eyyübiye’ye, Süleymaniye’ye, Şıhmaksut’a ya da bir başka Mahalleye.. İnsanlar “Fakıbaba”diyor başka bir şey demiyor. Büyük oy potansiyeline sahip bu Mahalledeki insanlar söz birliğine yapmışçasına “Fakıbaba AK Parti’den aday gösterilmezse herhangi bir tabela Partisinden aday olur. Biz bu kez Fakıbaba’yı yeniden Belediye Başkanı seçeriz”
Bu görüşü savunanları yabana atmayın. Böyle bir durumda Fakıbaba’nın seçilebileceğini bende rahatlıkla söyleyebilirim. 40-50 Bin oya garanti veririm. Peki böyle bir olasılıkla DTP gerçeği ortaya çıkmayacakmı? Son iki yerel seçimde DTP’nin adaylarının aldığı oyları dikkate almak gerekmiyormu? Bir yanda Ahmet Fakıbaba, diğer yanda AK Partinin adayı, diğer yanda DTP’nin adayı.. İddia ediyorum. Kıyasıya bir seçim mücadelesi ortaya çıkar. Her üçü de seçimi kazanabilir.
Bu noktada size bir anekdot iletmek istiyorum.Aslında Ahmet Fakıbaba’nın AK Partiden aday gösterilmemesi durumunda AK Parti adayı olarak en ciddi potansiyel şu anda Tarım Bakanlığı Müşteşar Yardımcılığında bulunan Ferhat Şelli’ydi.. Bu isim daha öncede kamuoyunun gündemine gelmişti. Ferhat Şelli daha önce hiç kimseye bu yönde “Beni önerirseniz aday olurum”sözünü vermemişti. Ancak alternatif olarak en önemli isimdi. Ferhat Şelli’ye defalarca teklif yapıldı. Ancak kendisi adaylığı kabul etmedi. Şayet kabul etseydi yüzde yüz AK Partinin Belediye Başkan adayı olurdu. Tarım Bakanı Mehdi Eker’in gözbebeği. GAP Mastır Planının 5 hazırlayıcısından biri. Yani Devlet Bakanı Nazım Ekren’inde çok yakından tanıdığı bir isim. Kaldıki Başbakan Erdoğan’da bu ismi yakından biliyor. Tüm bu avantajlara rağmen Ferhat Şelli “Ben bu işte yokum”dedi. Bana göre de doğrusunu yaptı. Çünkü o Ankara’da bürokrat olarak çok büyük hizmet yapıyor. Kaldıki ilk seçimde Ferhat Şelli’nin Milletvekili adayı olması halinde garanti veriyorum GAP’dan sorumlu Devlet Bakanı olur..
Ama ben şunu da biliyorum. Ferhat Şelli’nin ismi gündeme gelmesiyle Ahmet Fakıbaba bu isme mesafe koydu. Oysa Fakıbaba 5 yıl önce seçime girerken Ferhat Şelli ve ekibinin Fakıbaba’ya büyük katkısı olduğunu söylememe sanırım gerek yok.
O halde Ahmet Fakıbaba bu gerçeği görüp öncelikle Ferhat Şelli’yi kazanmalı..Hatta o aday olmadığı için kendisine teşekkür etmeli..
Peki Ahmet Fakıbaba AK Partiden aday gösterilirse ne yapmalı?
Bence işin can alıcı noktası budur.
Bence Ahmet Fakıbaba bugünden itibaren başta küskün olduğu Milletvekilleri olmak üzere Vali Yusuf Yavaşcan’la kalpten ve samimi duygularla yaklaşım ortaya koymalı. Örneğin Ankara’ya gidip tüm Milletvekillerini bir akşam yemeğine davet edebilir. Milletvekili katılır, katılmaz hiç sorun değil. Mühim olan kendisinin ilk adımı atması..
Bununla kalmamalı. Dört dörtlük bir Belediye Meclisi listesi hazırlamalı. Bunu yaparken klasik liste yöntemi yapılmamalı. Örneğin Partiler İl veya Merkez ilçe Listeleri hazırlarken her Milletvekiline “İki isim verirmisiniz?”der ve bu isimlerle listeyi yapar. Listeye girenleri tanımaz. Sonra gerekli ahenk oluşmaz. Genelde Belediye Mecliside böyle hazırlanır. Yıllardır İl Genel Meclisi listelerinde olduğu gibi. Urfa makus talihini kırmak istiyorsa işin bir yerinden başlanmalı. Bu seçimde mükemmel Belediye Meclisi hazırlanırsa gelecek seçimde bu örnek İl Genel Meclisinide tetikler.
Fakıbaba aday olması halinde Milletvekillerine “Ben sizinle ahenk içersinde çalışacağım. Ben Partimi yok sayamam. Partim benim için çok önemli. Ancak listeyi ben hazırlayacağım”diyebilmeli ve mükemmel bir liste hazırlamalı.
Fakıbaba’nın 5 yıllık süreçte en büyük sıkıntısı Belediye Meclisinde de uyumlu listenin olmamasıydı.
Fakıbaba’nın siyaseti “Ben en iyi bilirim”diyen birçok kişiden daha iyi bildiğini biliyorum. Böylesine kaliteli bir liste yapmayıpta kendi hür iradesiyle hazırlayacağı liste sıradan olursa bununda anlamı şudur. “Ben her şeye rağmen aday oldum. Ben bu memleketin kralı olacağım”der ve böyle bir hataylada daha sonraki süreçte tarih olur gider..
Şanlıurfa’nın Büyükşehir statüsüne alınması biraz daha zaman alacak gibi. Ama Fakıbaba istese Şanlıurfa yine böyle bir yönetim tarzıyla yönetilebilinir. Başkan Yardımcılığı sayısını arttırabilir. Yenişehir, Süleymaniye, Eyyübiye gibi Urfa’yı üçe bölebilir. Başkan Yardımcıları bu bölgelerden sorumlu tutulur. Böylece halkın sorunu daha pratik bir şekilde çözümlenir. Bu Başkan Yardımcıları sanki ilçe Belediye Başkanları gibi çalışma ortaya koyabilirler.
Ben şunu biliyorum. Şayet Ahmet Fakıbaba bu dönemde Belediye Başkanı olursa üçüncü dönem asla Belediye Başkan adayı olmayacak. Zaten olursa karekteriylede çelişkiye girer. İkinci dönemden sonra tek düşüncesi TBMM olur.. Üçüncü dönemi düşünmeyecek olması çok daha başarılı bir Belediye Başkanlığı yapması anlamını taşır.
Ahmet Fakıbaba’nın sürtüşme içersinde olduğu Milletvekilleriyle durumuna bir bakın. Bazı Milletvekilleri demişki “Otogar yeri yanlış”. Ama Fakıbaba diretmiş. Yine şu anda düşündüğü yerde Otogarı yapabilirdi. Ama Milletvekilleriyle kötü olmadan uzlaşma içersinde olarak bunu yapabilirdi. Örneğin Başbakan Erdoğan’ın bir Şanlıurfa ziyaretinde Başbakan Erdoğan’a “Ben falan Milletvekilinden nefret eder boyuta geldim”dememeliydi. Bazı şeylerin telafisi olmuyor. Türkiye’deki etkin bir cemaatin önderi en uç örneği verme adına aynen şöyle diyor : “Şayet Cehenneme gider Zebanilerle karşılaşırsanız onları bile ikna yoluna gidin”
İkna, hoşgörü, büyük düşünme ve hedefe varma stratejileriyle ilgili bayağı etkin kitaplar var. Yerli ve yabancı. Bence Sayın Ahmet Fakıbaba biraz da bu tür kitaplara yönelmeli..5 yıldır kendi bilgi ve yetenekleriyle Urfa’yı yönetiyor ama bunları yaparken bu tür bariz hataları yaptığına da bizzat kendisi inanmalı..
Belediye Başkanı Ahmet Fakıbaba özellikle son 3 yıldır her gün saat 06’da Şanlıurfa sokaklarında. Bazıları bu durumu bile alaya alıyor olabilir. Ama Fakıbaba’nın şehirdeki büyük havası birazda buradan geliyor. Her gün farklı Bölgelerde halkın içersinde. Bu nedenle halk kendisini çok seviyor.
Peki sonuç olarak ne diyeceksiniz diye bir soru sorabilirsiniz? Bunun cevabını da net bir şekilde kendi düşüncem olarak size aktarayım.
Ahmet Fakıbaba’nın aday olmamasını isteyenlerin büyük bir bölümü kendi açılarından haklı olabilir.Ancak memleketin menfaatini ön planda tutmalılar. Sıradan bir adayla değil, yine Ahmet Fakıbaba ile yola devam etmeliler. Benimde kişisel düşüncem Ahmet Fakıbaba’nın AK Partiden Aday gösterilmesi yönündedir.
Ancak Ahmet Fakıbaba’da küs olduğu, sorunlu olduğu herkese zeytin dalını en içten dilekleriyle ve samimi duygularıyla uzatmalı “Kardeş elbette benimde hatalarım olmuş olabilir. Ancak yeni dönem gerçekten farklı olacaktır”diyebilmelidir. Ahmet Fakıbaba’nın bir kez daha Belediye Başkanı olması Şanlıurfa için bir şans olacaktır. Ahmet Fakıbaba’ya tüm bunlara rağmen karşı olanlara da şunu söylüyorum. Şayet bu gücünüz var ise ve Fakıbaba’yı her şeye rağmen aday göstermeyecekseniz yapacağınız tek bir şey vardır.. O da “Sıradan”değil, Ahmet Fakıbaba’dan çok daha vizyonu geniş, memlekete çok daha büyük hizmet yapabilecek birini aday göstermek boynunuzun borcudur. Aksi halde hepimiz birden ah-vah ederiz ama iş işten geçmiş olur.
Değerli okurlar Şanlıurfa’daki Yerel seçim öncesi aslında bunlar olmuştur. Bu benim kişisel düşüncelerimdir. Bu yazıyla ilgili Milletvekilleri, Belediye Başkanı, Vali, Sivil toplum kuruluşları veya sade vatandaş olarak e-maillerinizi bekliyorum. Aynen bu yazının devamında görüşlerinizi de aktaracağım. Saygılarımla.