Ömer Çapan


ŞEHİD İMAM HASAN SAKLANAN'IN ARDINDAN...

"Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma! Bilâkis onlar diridirler; Allah’ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleriyle sevinçli bir halde rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehid kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar." (Ali İmran 169-170)


       Adı Hasan soyadı SAKLANAN idi şehidimizin. Düne kadar böyle idi ismi. Soyadı gibi saklamıştı kendini ve içinde yanan iman ateşini… Kardeşleri Gazze'de kadın, çocuk, yaşlı denmeden Siyonistler tarafından katledilirken içine akıtmıştı gözyaşlarını, gizlemişti kederini…

 Filistin'in özgürlüğü için mücadele eden El-Kassam tugaylarındaki yiğitlere katılıp, kardeşlerinin intikamını alacağı günü beklemişti sessizce. Çünkü şehit Hasan'ı tanıyan herkes onun çok sakin, edepli ve sıradan birisi  olduğunu söylüyordu. Oysa sıradan biri olmadığı dün çok iyi anlaşılmıştı. Gazze’den bahsedilince gayri ihtiyari gözlerinin yaşardığını anlatıyordu Cami cemaatinden birisi. 

Gazze'de Müslümanlara uygulanan katliamın acısını ve buna karşılık insanların duyarsızlığını, hele de İslam ülkesi liderlerinin korkaklığının hüznünü göz yaşlarında gizlemişti sessizce. Ta ki bu sessizliğe ve çaresizliğe düne kadar dayanabilmişti şehit Hasan'ın yüreği… 

    Şehit Hasan bir köy camisinde imamlık yapıyordu. Ama sıradan bir imamlık değildi onun ki… Camide cemaatinin önünde olduğu gibi, cihad’ta da cemaatinin ve hepimizin önüne geçmişti.!

      Yönünü 14 asır evvel Allah resulü sallallahu aleyhi ve sellemin ve sahabe-i kiramın çevirdiği gibi, ilk kıblemize, kutlu şehir Kudüs'e, Mescidi Aksa'ya çevirmiş, Kudüs Fatih'i Selahaddin Eyyubi gibi hiç gülmemiş tâ ki kutsal beldeye ulaşıncaya kadar.. 

Öz vatanlarında Filistinli Müslümanlar güven içerisinde yaşayamaz iken yıllardır her ramazan ayında artarak devam eden ve son olarak iki yüz (200) günden bu yana Gazze'de, Filistin'de soykırıma dönüşen emperyalist operasyonlara karşı siyonist terör askerlerinin kudüs'te mescid-i aksa'da güven içerisinde yaşamalarına daha fazla tahammül edemedi şehit Hasan…

Öldürüleceğini bile bile elindeki küçük bıçağı ile masum ve mazlumların intikamını almak için saldırıya geçmişti Kudüs'ün Mescidi Aksa'ya çıkan daracık sokaklarında.! 

Daha da önemlisi insanlığa ve bizlere dayatılan korku imparatorluğu hikayelerini bitirmek güç ve kuvvetin gerçek sahibinin sadece Allah olduğunu hatırlatmak için canını feda etmişti! Filistin'in Kudüs'ün ve mescid-i aksa'nın özgürlüğü için vahşice katledilen tüm mazlum ve masumlar için feda etmişti kendini.. 

Sanki şehitlik mührü ellerinde imiş gibi birileri Hasan şehit midir, değil midir diye tartışadursun, Hasan, cesareti ve şecaâti ile şehâdet şerbetini öyle bir içti ki tüm dünyayı ve müslümanları şehadetine şâhid etti. Neredeyse gözümüzde sıradanlaşmaya başlayan Gazze katliamını, Siyonist işgali yeniden gündeme taşıdı.

Alimler, şehitliğin tarifini yaparken; “Şehitler muma benzetilir. Nasıl ki, mum yanarak kendini eritirken ışığı ile etrafını aydınlatır ise, şehitler de kanını akıtarak bedenlerini öldürürken verdikleri mesaj ile etraflarını aydınlatır ve uyandırırlar.” 

Şehit Hasan da suskunluğundan sonra dünkü şehadetiyle bizlere ve tüm insanlığa önemli bir mesaj verdi: İslam'ın kutsallarını savunurken cesur olmamız gerektiğini bizlere öğretti. Filistin ağız ve meselesinin bir coğrafya’nın veya bir ırkın meselesi olmadığını imani bir mesele olduğunu bizlere şehadetiyle gösterdi. Şehitliğin Allah katında ulaşılabilecek en büyük mertebe olduğunu ve Gazze'ki işgal ve soykırımı durdurmak için herkesin mutlaka yapabileceği birşeylerinin olduğunu ve olabileceğini öğretti. Son olarak Allah dilerse düşman çelikten kaleler içinde saklansa dahi Allah'ın ve İslam’ın düşmanlarını vurabilecegimizi gösterdi.

  Şehit Hasan Ve şehadetiyle şehid Hasan, düşmanlarımızın kalplerindeki korkuyu arttırdı.! Dünya'nın huzurunu bozanların huzurunu kaçırdı…

  Şehid Hasan Ceddül Enbiya Hz. İbrahim as’ ın şehri Şanlıurfa için Filistin’in, Gazze’nin, Kudüsün  ve Mescidi Aksa'nın ne kadar önemli olduğunu, tüm varlığıyla Gazze’nin onurlu direnişçileriyle birlikte olduğumuzu canıyla ispatladı. Bu üzden  Şehit Hasan’a Urfa’lılar olarak  ayrı bir minnettarız. Bir kez daha rametle ve hürmetle selamlıyorum.

Şehit Hasan, Peygamberlerin dahi gıpta ettiği Şehitlik makamına yükseldi. Şehadetin kutlu olsun Hasan.. Mazlumların ve yetimlerin hâmisi Hz Muhammed sav şefaatçin olsun. Allah'ın arslanı Hamza, Seyyidüş -Şühedâ Hz Hüseyin, Mus’ab, Ammar ve Şeyh Ahmet Yâsin yoldaşın olsun. Emanetin olan yetimlerden dolayı gözün arkada kalmasın. Ailene, sevdiklerine ve şehrine bıraktığın şerefli ölümün mirasın olsun. Rabbim açtığın yolu bereketli eylesin. Ulaştığın şehitliği bizlere de nâsib eylesin. Tüm İslam şehitlerinin pak ruhları için ve hassaten Şehit Hasan SAKLANAN ‘ın ruhu için

 El - Fatiha..

01.05.2024